TUVALET EĞİTİMİ ÇOCUK OLGUNLAŞMADAN ALINIRSA NE OLUR?
Bir insanın öğrenebileceği en önemli becerilerden biri, tuvaleti başarılı ve bağımsız bir şekilde kullanabilmektir. Kıyafet ıslatmak ve kirletmek, bireyin kişisel bakım ihtiyaçlarına kayda değer bir miktar zamanın, enerjinin ve kaynağın ayrılması sonucunu doğurur. Islanmış ya da kirlenmiş kıyafet veya yetersiz tuvalet hijyeni, sosyal kabul edilebilirlik konusunda belirgin bir engel de oluşturur. Kabul edilebilir tuvalet yapma becerisinin yokluğu ile ilintili bazı uyumsuz davranışlar sağlık riskleri oluşturur. Bu riskler, hem bireyler hem de bakım verenler de gözlemlenebilmektedir.
Eğer çocuk olgunlaşmadan tuvalet eğitimi alırsa;
- Çocuğun özgüveni eksik olur çünkü bu işi becerememekle suçlanmaktadır.
- Başarısızlık yüzünden kendine güven gelişimi zayıflar.
- Katı tuvalet eğitimi nedeniyle ileriki yaşlarda obsesif kompulsif bozukluk gözlemlenebilir. Çünkü kişi kirlendiği zaman azar işitmekte ve pis olmakla suçlanmaktadır.
- Bu kişilerde ellerini sık sık yıkama, kıyafetlerini temiz olduğuna inana kadar defalarca yıkama davranışları görülebilir.
- Eli sıkı olma durumu ya da cimrilik ise çocukluk döneminde kesinlikle tuvaletini altına kaçırmaması gerektiği söylendiği için gerçekleşir. Çocuk istek gerçekleşmediğinde ceza aldığı için en ufak bir damlayı bile tutma isteği içinde geliştirir.
- Bu davranış kişinin ileriki yaşantısında parasını, eşyalarını tutma, harcama ve paylaşım yapmama davranışlarına varabiliyor.
- Koleksiyonculuk gibi biriktirme alışkanlığı da bu kişilerde görülebilir.
- Mükemmeliyetçilik de yine ileride görülmesi muhtemel bir özellik olarak karşımıza çıkar.
- Kişi eleştirilmekten cezalandırılmaktan korkarak büyüdüğü için bunlardan korunmanın tek yolunun “mükemmel olmak” olduğuna karar verir. Herhangi bir eleştiriyle karşılaştıklarında aşırı duyarlı ve kırılgan birer yetişkine dönüşürler.